Sunday, December 20, 2009
Ankara'da köfte gezisi...
Haftasonu Ankara, sonrasında iş nedeniyle iki gün daha Ankara oldu.
BaşkentliEM Gencer'in Vişnelik tesislerine davetine rağmen hareketlenmedi ama benim için Ankara seyahati şahane bir KöftEM bulma şansı oldu :)
Ankaralılar muhakkak ki gitmiştir ama yazmak bana düşüyor.
Üstünel Köftecisi.
Değişik bir tarzları var adamların.
Masaya oturuyorsunuz. Muşamba benzeri bir masa örtüsü seriyorlar önce.
Sonrasına üstüne marulundan, yeşil soğanına, domatesinden pancarına bolca yeşillik geliyor.
Benim favorim ızgarada kızarmış sarımsaklar oluyor.
Muşambanın nedeni, garsonun gelerek o bolca yeşilliğe bolca limon sıkmasıyla anlaşılıyor.
Bu ana kadar köfte falan yok ortada. Limonlanmış yeşilliğe bolca tuzu da biz basıyoruz.
Masanın üzeri, açıkcası muşanbanın üzeri, yeşilin, hadi domatesten dolayı da kırmızının her tonunu içeriyor.
KöftEMler geç geleceğe benzeyince, biz bildiğiniz otçugiller gibi yemeye başlıyoruz.
Çatal kullanmaya, hatta elleri kullanmaya ne hacet, bildiğiniz otçu hayvanlar gibi ağzımızla yemeye başlıyoruz yeşilleri.
Lise yıllarında, bu tarz otçu hayvanlara benzetilme sıfatlarıyla karşı karşıya kalmış:), neyseki ODTÜ EM'yi kazanmış biri olarak çok da gocunmuyorum bu şekilde yemekten :)
Köfteler ekmek arasında geliyor. Mis kokuyor. Bir etten, bir ottan alarak yiyoruz yemeğimizi.
Güzel tarz kurmuş adamlar.
Mutfağa doğru gidiyorum. Malum merak bendeki.
Özel olarak domatesler, limonlar dizilmiş. Her bir sebzenin sorumlusu var içerde. Değişik bir işbölümü yapılmış.
Yani domates talebinde buluncağınız garson ayrı, sarımsak talebinde bulunacağınız garson ayrı.
Bolca domates istiyorum bir garsondan.
Diyaloğumuz şu şekilde:
- Abi kusura bakma, Hasan domates sorumlusu
- Tamam, sağolasın. Hasaaaaan domates.
- Hasaaan, 4 nolu masa domates istiyor.
Ne değişik geldi bana sormayın.
BaşkentliEM öncesi, Ankara'da yazacağım küçük bir hikaye idi bu ama BaşkentliEM'de ben,Gencer ve bu restorana beni götüren ODTÜ'lü asker arkadaşım (Kadri Kamçı MAN '05) birlikte olunca, KöftEM ağır bastı. Onu yazıyoruz burda ne yapalım :)
Asker arkadaşı demişken, ListEM'i takip edenlerden askere gidecekler varsa onlara özel, 6 ay, dile kolay 6 ay boyunca akademik olarak hazırladığım asker sözlüğünü köprüdeki Hürriyet haberinden tekrar paylaşayım:)
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/10645752.asp
Hayırlı tezkereler. Yarın yerleri belli oluyor.
Ankara'yı görmek güzeldi.
Kızılay meydanı, ey gidi, o Güven Park, ODTÜ dolmuşları beklerken en önemli uğrak yerimdi.
Bu gidişimde de oturup sağı solu izledim. Melih Gökçek yine başta ama Kızılay meydanının bir yılbaşında başına astığı o cıvıl cıvıl ışıklar yok olmuş.
Güven Park'ta çoğunlukla yazın olan, havuzunda ışık ve su gösterileri eşliğindeki Ankara havaları da durmuş, sessiz sedasız o havuzu izledim.
Oturduğum o mermer koltuklar da hala orda. Havuzun yanında yalnız başlarına bekliyorlar:( Tekrar görüştük ama o kadar soğuktular ki bana karşı sormayın....
Ben, dayanamayıp bir de metroda neler değişmiş diye yeraltına, yürüyen merdivenlerinden indim. Biraz da, tuvaleti ziyaret etmekti hedefim:)
Tuvaletler mi ? O da ne, koca su tanklarını koymuşlar tuvalete. Fotograflamassam, içimde kalırdı, onlar da ekte:)
Ha bir de, metro kartı satışı yapan yerde " Paso göstermek mecburidir " yazısı beni kahkahalara boğdu, onu da ekte paylaşmak istedim, affınıza sığınarak.
İstanbul'a döndük ama bu gurme edasıyla gezilerimiz devam edecek. Özellikle '04 mezunu dostlarla devam ediyor zaten. Yoksa Marka '04 , Şanlı 84'lerin karşısında nasıl oluruz değil mi?
Bu arada gurme diyoruz ama ben sonradan gurmeyim malum :) Karadeniz lahanası, fındığı, Tirebolu çayından sonra bunlara alışmam kola değil :)
Neyse ki, bu yazıları birileri görmüş. Sonradan gurmeyim desem de nafile:), yakında Radikal'de radikal yazılar gelecek....
SeyahatnamEM sonrası bir GurmEM, veya Sonradan GurmEM kitabı yolda :) Ref: İstEMbul defteri
iyi geceler
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
Your blog keeps getting better and better! Your older articles are not as good as newer ones you have a lot more creativity and originality now keep it up!
merhaba sizi bugün kü hürriyet ekindeki yazıda gördüm. çok güzel bir işe el atmışsınız.pide ile ilgili yazıyı görünce dayanamayıp yazmak istedim..bizim nerdeyse yıllardır gittiğimiz pidecidir..gerçekten harikadır..canım çekti giderken yesem mi:))
Post a Comment