Yine bir yazı , yine bir anı … Ben bu işi seviyorum galiba. Kederli olduğumda , mutlu olduğumda kaleme sarılmıyoruz artik word e sarılıyoruz bu çağda. Anlattıkça anlatıyoruz... Geldik 12. seriye.. Neler mi yaşandı. 11. seri de bahsini ettiğim olayların düzeltilmesine ilişkin çabalarımız devam ediyor...
Malum , Almanyadan dönmeye karar verdik. Peki , boş vakit yaratmayan Ömürden, her anını verimli geçirmeye çalışan Ömürdenin şu aralar sıkı sıkıya sarıldığı , hayatını adadığı proje TecrubEM. Peki nedir bu TecrubEM. Türkiye ve ODTU de ilk olarak yapılacak bir deneyim kitabı. Kısaca çıkış noktasına bahsetmek gerekirse; Biz insanlar her zaman bir şeyler paylaşmak istemez miyiz karşıdaki insanla. İşte bunu belki de bizim bölüm kendi iç örgütlülüğüyle çok iyi başarıyor diyebilirim. Her ayın 3. salısı İstEMbul adında buluşmlarımız oluyor. Belki 5 kişi geliyor , belki 100 kişi, bir arada 250 kişi olduğu bile oldu. Ne oldu orda? Mezunlar eski dostlarına rastladı , eski mezunlar yenilerine yaşadıklarını anlattı. Peki bu anlatılanlardan kim nasiplendi , kim ders çıkarttı. Sadece o anda o eski mezunlarla konuşanlar , o buluşmlara katılanlar. Bilgi paylaşımına ve örgütlülüğe çok önem veren ve severek canla başla bu konu için çalışan biri olarak bu projeyi önemsemem ve sürekli desteklememin sebebi ,işte bu değerli tecrübeleri herkesle evet herkesle paylaşmak ve bundan doğan sinerjiyle iyileşmeler sağlamak. Şu an iyi bir noktaya taşıdık, yazarlar akın akın yazılarını yazıyor, yazmayanlar 30 ekime yetiştirmeye çalışıyor. İnanıyorum ki iyi bir çalışma çıkacak ve bu sinerji sadece ODTU Endüstri mühendisleri içinde sınırlı kalmayacak, herkese yayılacak. Aralıkta askere gitmeden bu başarıyı görebilirsem ne mutlu bana, sonrasında zaten vatani görev mutluluğu olacak ama ikisini bir arada yaşamak herhalde en büyüklerinden olur. Kısmende son donemde yasadigim kendi tecrubelerimi ,"Kurumsal bir Turk Firmasi" yapisindan cikardigim surecleri anlatabilirsem ne mutlu bana.
Neler yaptık peki İstanbulda bu sırada. Herhalde bu kadar yorucu sureclerden sonra gördüğüm , aile mutluluğun ne derece önemli olduğu ,kenetlenmenin ne derece mutluluk vasıtası olduğu. Ailemle ilk defa , bu kadar zamandan sonra birlikte zaman geçirdim, Tireboluyu ilk defa bu yaz doya doya yasadim.
Şimdi bayram ziyaretinden sonra tekrar İstanbuldayım. Kalan ay , 1,5 ay. Sonrasında neresi bilinmez, ne kadar süreceği bilinmez bir vatan görevine çıkacağım. Hazır mıyım ? Hazırım , hazır olmak zorundayım. Uzaklardan bile devam ettigim ve bitirdigim yüksek lisansi , yurtdışı derken , bu zamana kadar erteledik. Gidisim suskun oluyor ama umarim donusum muhtesem olacak:)
Bu yazi sanki diğerlerinden kısa mı oldu bilemem ama içinde olduğum süreci İstanbuldaki evimden kısaca özetlemeye çalıştım.Nedenini arsive attigim garip bir sürec yaşayan , ve bunlar için yalnızlıktan bir şey yapamayan bir insan için susması çok doğru idi. Bu süreçte bana yardımcı olan Güven beye teşekkür ediyorum.
İstanbul , gerçekten taşı toprağı altın. Kısa bir hikaye ve sonra bitireceğim. Belki bu noktada ilgilen arkadaşlara iyi örnek olur. Beni bilenler , yabancı dil öğrenme bende bir hobi , bir zevk haline geldigini bilirler. Ne yapmam lazım benim de , bu kadar dili öğrendikten , tabiki İstanbulda Sultan Ahmete gitmek, Çince, Almanca, İngilizce ,Fransızcayı anadili olarak konuşan insanları , turistleri bulup üzerlerine atlamak. Üzerlerine atlamak diyorum , çünkü orda bu şekilde girişken olmak lazım , gelen turistleri korkutmadan. Ben de öyle yaptım, pazarları sultanahmette tursit avlıyorumJ Konuşuyorum ,tanışıyorum. Gelmek isteyen varsa buyursun , para da kazanıyosunuz o arada. Para da gözüm yok ama gelmek isteyenleri belki etkilemek için güçlü bir gerekçe sunar.
Ha bir de şu feysbuk meselesi. Yakında ebemi de bulucam Allahın izniyleJ Çok sevdim ben bu olayı. Hele benim gibi bu tarz insanlara ulaşmayı ve ortak etkinlik yapmayı beceren ve bundan mutluluk duyan biri olarak tam oturan bir oyuncak oldu. 11 ay olmuştu gireli , şu an ebemi bulmama az kaldı. Türkiyede çoştu gitti... Hala kurcalamaya devam ediyorum,bekleriz efendim.
Bu arada ilk büyük buluşmayı sayesinde Samsun Anadolu Lisesi mezunlarını Samsunda başta çabalarımla düzenlediğimiz küçük buluşmalardan sonra oluşan Geleneksel Bayram Buluşmasında çok ama çok iyi gördük...
Çok ayrıntılı bahsedemedim ama kısaca İstanbulda yaşananlar bunlar. Rockn coke , Formula 1 ziyaretleri, Cebit Fuari ayri ayri hikaye olurdu ama onları başka bir bahara saklıyorumJ Herkese iyi geceler...
Omurden M. Sezgin
No comments:
Post a Comment