Wednesday, June 06, 2007

Almanya semalarinda Ömürden gidiyor ….8. seri

Almanyaya geleli su an tam 1 ay oldu. Neler yasadim ki bu gurbet eller de neler… Acikcasi uzakdogu ve ardindan 2 aylik Turkiye sonunda da 1 ay Almanya olunca benim de basim döndü diyebilirim. Ama hayat bu , tecrübeler bu yaslarda yasaniyor. Acikcasi boyle desem de bazen kendim bile inanmiyorum dediklerime. Ömürden diyorum , bu kadar haraketten sonra ne gececek eline, otur oturdugun yerde. Neler kaybetmedim ki bu olaylardan sonra , belki firsat maliyeti olarak bakmak lazim kaybettiklerime , ama arkama dönüp baktiktan sonra üzülmüyor degilim. Boschtaki is yasami, ordaki dostluklar, Bursa MMO , ODTU mezunlar dernegi , ve 3 yil beraberlik kurdugum özel kisi…

Neyse , tekrar dönelim yeni hayatimizda neler döndügüne. Öncelikle , burdaki is yasamindan bahsededyim. Isimize alistik sayilir, sabah git aksam cik , her zamanki olagan sürec. Ev yasami , daha dogrusu ev bulmak burda zorladi beni diyebilirim. Malum okuyanlar bilir, Tayvanda alan olarak odalar ne kadar pahali olsa da , üstün Türk pazarlik yetenegimizle ordaki güclükleri asmistik. Burda ise , tam tersi , para ne kadar isteseler vericem , ama Türk müsün , biraz cekiniyor insanlar . Alman ögrencilerin genelde beraber kaldiklari, WG ( Wohngemeinschaft) dedikleri , evleri aramaya koyuldum geldigimde. Herhalde 20 kadar yer aramisimdir. Almancamizin bozuk olmasindan dolayi , en az 10 u , doldu kardesim diyerek bizi tersledi. Ben en azindan böyle düsünüyorum.Birkacina da mülakata cagrildim. Acikcasi basta böyle kolay olur diye düsünüyordum ama eve gittigimde , karsimdaki cocuklarin ellerinde mülakata cektikleri kisilerin listesini görünce bu evleri girmenin, ise girmekten veya Almanya vize almaktan zor oldugunu gördüm.

Neyseki sonunda, iki Almanin kaldigi mutevazi bir yer buldum. Mutevazi dedigime bakmayin , diger evlere goöre biraz daha pahali olan bir yer. Ama tren istasyonuna yakinligi , ve mecburen bir ev bulma gerekliligindeni dolayi beni cagirma tekliflerini geri ceviremedim desem yalan olur. Neden yalan olur, bu evi bulduguma o kadar sevindim ki , bana verilen , ve kendi tercihime göre harcamam gereken para nerdeyse suyunu cekmek üzereydi. Hatta adamlara yalvarmama ragmen, bir de ev sahibi senle konusacak demezler mi , sanki NATOya adam aliyolar. Ben de bir süre kaldigim oteli bu yüzden degitirmek zorunda kaldim. 60 euro bir otele vermek hakkikaten insanin belini büküyor. Neyse ev sahibiyle de yapilan mülakattan sonra eve kabul edildim. Inanin ise girmis kadar sevindim.

Asil dertler bundan sonra basliyordu tabi. Evde bana verilen kücük bir yatakla odamda kendimce bir yatma , hatta uzanma yeri olusturdum. Tabi bu ne kadar giderdi kimbilir. Bir an önce esya alip Almanyada da düzenli hayata gecmem gerekiyordu. Malum Tayvan , Bursadaki esyali evlerim derken , burda da uzun vadeli bir ev düsünme sansim cok yoktu. Sirtina cantasini takan , ordan oraya savrulan Ömürden icin , bu kadar pahali esyalar alip , tamamen kurulmak mantiksizdi. Gezmeyi seven bu sahsiyet, zaten bu evde de cok uzun kalamazdi. En azindan haftasonlarini bu evde gecirmeyecekti. Bakalim durum nasil olur o bilinmez ama esya sartti.
Evdeki kisa yasamimdan da bahsetmek gerekirse ; Almanlarin hepsi sitematik ve organizasyon hastasi diyebilirim. Plan plan plan… Evdeki ilk haftamda evi temizlemek adina is bolumu yaptik.Bana mutfak cikti. Ben kisaca temizleyecegimizi zannederken , elemanlarin saatlerini banyo ve koridorlari silmeye ayirdigini görünce . mahcup olamamak adina, Bursada belki de 2 yildir mutafaga verdigim ozeni burda iki defa mutfak temizlerken verdim. Evi temizle, evde yemek yap , yatagini topla, kokma J , gibi bir cok disiplinel haraketten sonra annem artik benimle gurur duyardi sanirim. Askere gitmemis olsam bile, burda Almanlarla askerligi yasiyorum diyebilirim. Hatta yakin zamanda, ev sahibinin kontratta yazdigi , benim su asamada yeni ogrendigim ev boyama isine de gececegiz gibi duruyor. Ne zaman onun adina da toplanti yapariz bilemiyorum J))

Almanyada akrabasi olmayan , acikcasi bulundugu yere yakin bir tek arkadasi olmayan , bendenizin imdadina Boschta staj yapmaya gelen , ilk gördügümde Alman sandigim , hatta Almancami bu adamla gelistiririm dedigim Metin kardesim yardimci oldu. Yaninda Trabzonlu arkadasi Mehmetle geldiler bir Cumartesi günü. Ömürdene kalsa , IKEA ya ya tek basina gitmek , ordan esyalari almak bir iskence olabilirdi. Onu , arkadaslar geldikten sonra anladim. Saat 13:00 da gittgimiz IKEAdan esyalari saat 18:00 da eve getirebildik hem de arabayla iki sefer yaparak. Adimin 1 euro oldugu bu memlekette Ömürden bu isin altindan kalkabilir miydi ? Hayir tabiki. Ne kadar sükretsem azdir Metin ve Mehmete. Hatta , Almanyada yasamis olmalarindan kaynaklanan , biz Türklerde fazla bulunmayan , planlama kabiliyetlerini taktir ederim , kendi plansizligimi lanetlerim _:)) Metin e bu arada bana hediye ettigi o lüks , tekerlekli , sallanan beyaz koktuk icin tesekkür ediyorum. Keske 6 saat boyunca montajiyla ugrastigim malzemelerin kurulumuna da yardim etselerdi J) 18:00 da basladim gece 01:00 da kan ter icinde bitirebildim. Neyseki su an cok guzel bir odam var…

Genel hatlariyla 1 ay icinde olan biteni özetlemeye calistim. O arada aslinda Istanbulun kardes sehri , kedimi Istanbuldaymisim gibi hissettigim Köln hakkinda birkac cümle etmek isterdim ama bundan sonraki ayrintili gezilerimde anlatirim. Kisaca bahsetmek gerekirse , (yine dayanamadim) , Ren nehrinin ortasindan aktigi, köprüleriyle bana bogazi andiran Köln gercekten Avrupanin enfes sehirlerinden biri. Bu zamana kadar 4 kere ziyaret ettigim Köln e , is kalma derecesinde ciddiye bindigi zaman ayri bir sevdim. Bu arada kaldigim sehrin adi Koblenz, o da Ren nehri kenarinda 150 bin nufuslu bir sehir. Ren nehrine uzanan Alman kösesi görülmeye deger yerlerinden birisi. Ama bundan önceki yazimda bahsettigim gibi , in ve cinin cirit attigi , sabaha kadar top oynadigi sokaklar burda da mevcut.

Almanyadaki su ana kadarki gozlemlerimin ve bundan sonraki hayatimin yorumuna gelince, acikcasi , Ankara ,Istanbul , Bursa gibi yerlerde yerinde duramayan , kipir kipir ordan oraya kosturan Ömürden Sezgin icin buralarda yasam cok da kolay olmayacak. Bir gunde 5 isi hallederken , burda yapacak is olmayinca haftasonlari eve kapanir oldum. Gerci su siralar , 5 donemden beri , Tayvan ve Almanyadan dahi devam ettirdigim yuksek lisansimin son asamalariyla ugrasitim icin , evde oturmak olagan sonuc. 2 aydir bir tezi yazmaya calisiyorum. Herhalde su sikintiyi , bu hafta gidecegim ODTU de atlatabilirsem , bundan sonra daha aktif olmaya calisacagim.

Gurbetci ulkesinden sevgi ve saygilarimla…

Ömürden M.Sezgin

1 comment:

Anonymous said...

Omurden,
sabahtan beri maceralarini okuyorum. Anlatim tarzin cok orjinal. Yasadiklarin daha da orjinal :) Gercekten cok keyif aldim.

Tayvan macerani yarida kesmis olmana bir nebze uzuldum, zira bu siralar bende mevcut isimi birakip tayvan'a gitmeyi planliyorum. (Gerci daha once 3 kere gittim kisa sureli olarak)

Bakalim ne olacak...
maceraci ruhumuz sagolsun

Volkan

cnqistanbul@hotmail.com